Pembe Hayat, KuirFest’in “Kuir Kısalar” gösteriminin Kaymakamlık tarafından yasaklanmasının ardından başlattığı hukuki süreci tazminat davası ile Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.

Pembe Hayat KuirFest’in 25 Kasım 2017 tarihinde Pera ve British Council ortaklığı ile gerçekleştirmeyi planladığı “Kuir Kısalar” film gösterimi, Pera’ya giden tebligat ile 12 Ocak 2018 tarihine ertelenmişti. Ardından Beyoğlu Kaymakamlığının gönderdiği yasak kararı ile yasaklanan etkinlik, “toplumsal hassasiyet” gerekçesi ile yapılamamıştı.

 

Pembe Hayat Derneği hukuk departmanı, yasak kararını İstanbul 3. İdare Mahkemesi’ne taşımış ancak başvuru reddedilmişti. Red kararı İstanbul Bölge İdari Mahkemesi’ne götürülmüş, idari mahkemece heyet başkanının yasak kararının aleyhine oy kullanmasına rağmen istinaf talebi reddedilmişti.

 

Yasak kararı Anayasa Mahkemesi’nde

İstinaf talebinin reddedilmesi ve iç hukuk yollarının tükenmiş olmasıyla birlikte, Pembe Hayat hukuk departmanı, yasağı tazminat davası ile Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Yasak kararının keyfi olduğunu dile getiren derneğin avukatı Emrah Şahin, şunları kaydetti:

 

“KuirFest açık ve yakın tehlike, kamu düzeni ve genel ahlak gerekçeleriyle yasaklandı, Kaymakam bizzat yazdığı savunma dilekçesinde Kuir Fest’in iç savaş ihtimali, gezi olaylarının tekrarı, silahlı çatışma tehditi yaratabileceğinden bahsetti. Biz bu tehditlerin ve tehlikelerin somutlaştırılmasını aksi takdirde “keyfiyet” ile konulmuş bir yasak olacağını belirttik. Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü, 2018 senesinde yapılacak etkinliğe tehdit olarak 2016 senesinde Alperen Ocakları Başkanının Onur Yürüyüşüne yönelttiği tehditleri açık tehdit olarak sunuyor. Dava sürecinde buna ek başka bir somut tehdit sunamadılar. Nitekim mahkemelerden aldığımız red kararları da gerekçesiz. Bu yüzden neden reddettiklerini de bilmiyoruz. “

 

“Bölge İdare Mahkemesi Heyet Başkanı bizimle aynı fikirde olduğundan düşünce ve kanaat ile sanat özgürlüğümüzün ihlal edildiğini belirtti. Ancak diğer üyeler herhangi bir gerekçe belirtmeksizin talebimizi reddettiler. Biz de konuyu tazminat talebimizle birlikte Anayasa Mahkemesi’ne taşıdık. Anayasa Mahkemesi’nin bu hukuksuzluğa göz yummayacağını umuyoruz.”